KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDE EN SIK YAPILAN 15 BÜYÜK HATA NEDİR?

1- ” Fazla yapı ” ile hüküm geçen maddelere dikkat edilememesi :
Bu hükmün genelde satır aralarında ”müteahhit” lehine düzenlediğini görüyoruz. Örneğin 30 daire yapılacak diye sözleşme kurduğunuz arsa paylarınızdan 60 daire çıktığında hakkınızdan feragat etmiş oluyorsunuz.

2- Müteahhit tapu devirlerine dair temlik içeren sözleşme kurulması :
Bu tip maddenin varlığı ile projeye dahi başlamadan arsanızdaki tüm haklarınızı almış olur ve ön ödemeli satışlar ile daire satabilir. İnşaat tamamlanmadığında arsanızda yeni paydaşlar bulabilirsiniz.

3- İnşaata başlama zamanının netleştirilmemesi :
Kimi sözleşmelerde inşaata başlama süresine dair herhangi bir hüküm yok iken kimisi için ise ruhsatın alınması itibariyle hükmü yer alır. Ancak ruhsatın alımı için süre verilmemesi ”gecikmelere ” ve kötüye kullanıma yol açar.

4- İnşaatın tamamlanma süresinin netleştirilmemesi :
Kimi sözleşmelerde ruhsat alındıktan son x süre denilir ve ruhsat alınmadığından süre işlemezken, kimi sözleşmelerde tamamlanmaya dair her hangi bir süre eklenmemesi mağduriyet ve gecikme doğurur.

5- M2 detayından bahsedilmemesi :
Sözleşmede yalnızca verilecek bağımsız bölüm ve oda+salon sayılarına yer verilirken m2 büyüklüğüne yer verilmez. Bu durum ciddi mağduriyetlere yol açar ve kötüye kullanım için çok uygundur.

6- Cephe konumlandırmasının yer almaması :
Sözleşmede yalnızca kat ve oda+salon detayına yer verilirken bulunacağı cepheye dair detay verilmeyip veya ek krokide anlaşılmadığında ciddi uyuşmazlıklar ve değer kayıpları yaşanabilmektedir.

7- Devir yetkisinin verilmesi :
Sözleşme detayında işin asıl yüklenicisinin projeyi başka bir tüzel veya özel kişiye devrine dair maddelerin yer aldığı sözleşmelerde anlaşmanın yapıldığı müteahhit için menfaat, arsa sahipleri için ise ciddi mağduriyetler doğabilmektedir.

8- Arsa belediye hisse borçlarının kararlaştırılmaması :
Arsa sahibi yaptığı anlaşmada müteahhitin arsasının belediyeye olan hisse borcunun ödeneceğine dair sözlü anlaşma yapar. Bu durum sözleşmede alenen belirtilmediğinde müteahhit yaptığı ödemeler için icra dahi başlatabilir.

9- İskan alınma sürecine dair hususlar eklenmemesi :
İskan süreçleri sözleşme ile net şekilde cezai şart, süre bakımından kararlaştırılmalıdır. İskan alınmayan inşaat elbirliği ile mülkiyet kapsamındadır ve ilgili gayrimenkul için ciddi değer kayıpları yaratır.

10- Cezai şart eklenmemesi :
İnşaatın imal sürecinde cezai şart eklenmediğinde gecikmeden oluşan kayıpların yalnızca belli bir kısmı alınabilmektedir. Ancak cezai şartın net tarihe ve miktara bağlanması mağduriyetlerin önüne geçmektedir.

11- Tarafın farklı oluşu ve teminatın sembolik kalması :
İnşaat sözleşmesinde taraf olarak geçen firmanın araştırılması ve teminatın projeyi karşılıyor olması gerekir. Bunun yanı sıra alınan teminatlar çeşitli ”teminat kambiyo senetleri ” ile garanti altına alınabilir.

12- Yarım kalan işler ile alakalı sorumluluğun netleştirilmemesi :
Bu husus netleştirilmediğinde, müteahhit işi belli bir seviyeye getirip yapamayacak hale geldiğinde ve sözleşme feshedildiğinde ”imal edilen kısmın bedeli” arsa sahipleri için külfet olmaktan çıkmalıdır.

13- Teknik şartnameye dair hususlara yer verilmemesi :
Konu ile alakalı detaylara yer verilmediğinde imal edilen eser ile alakalı nitelik bakımından ciddi mağduriyetler doğabilmektedir. Bunun yanı sıra estetik ve değer bakımından da ciddi manada farklı sonuçlar doğabilmektedir.

14- Maliyet değişkenliğine ortak olmaya dair hükümler :
Sözleşme kurulduğunda dikkat çekmeyen bu madde işin yapılmasıyla beraber değişen ekonomik koşullar öne sürülerek arsa sahiplerinin de ortak olduğu ciddi maliyetleri ortaya çıkarabilmektedir.

15- Ortak alanlara ve yönetim kuruluna dair verilen ”ferağ” lar :
Sözleşmede yine ilk bakışta göze çarpmasa dahi verilen feragatlar ile beraber iskan sonrası ortak alan gaspları ve yönetim kurulu yapısı, yönetimi komple devredilip mağduriyetler yaşanabilmektedir.