Sözleşmedeki teslim borcundan farklı bir teslimin söz konusu olması durumunda bu husus gündeme gelmektedir. Bu duruma aliud ifa denir ve ayıplı ifadan farklıdır. Örnek ; 3 oda yerine 2 oda teslimi veya spor salonu yerine sauna teslimi gibi durumlar için bu söz konusudur.
Ayıp durumu söz konusu olduğunda açık veya üstü kapalı vaat edilmiş durumun “nitelik “ olarak eksik yerine getirilmesinde ayıp hükümleri uygulanır. Eğer üzerine kararlaştırılan eşyadan apayrı bir eşya teslim edilmiş nitelik yoksunluktan ziyade nicel eksiklik veya farklılık söz konusu olması durumunda ayıplı ifa değil yanlış ifa ( aliuddan) söz edilir. İş sahibinin hakları veya zamanaşımı hususlarının belirlenmesinde ayıplı ifa mı yanlış ifa mı durumunun ortaya konması hak temininin sağlanması adına hayati önem arz etmektedir. Söz konusu durum için basiretli tacir kabul edilen yükleniciye karşın tecrübesiz ve zayıf durumda bulunan alıcının hakları korunmalıdır. Burada henüz tamamlanmamış veya maket halinde olan bir yapının satın alınmasından ötürü doğabilecek zararlara karşın tüketiciyi koruma yoluna gidilir.
Özellikle söz konusu duruma sürekli olarak içerisinde bir çok unsur ( havuz, avm, spor salonu vs. gibi ) bulunan projeler bakımından yanlış ifadan kaynaklı olarak onlarca yanımsama ve mağduriyetin doğabildiğini görüyoruz. Bunun yanı sıra daha küçük projeler için ise detayların tesliminde yanlış ifa durumu söz konusu olabilmektedir. Söz konusu duruma karşın bedele karşın indirim veya diğer haklar gündeme gelmektedir. Özellikle satış bedeline dair ayıplı ve ayıpsız/yanlış ifa durumundaki teslimler arasındaki farklar saptanarak mağduriyet giderilmektedir. Dolayısıyla en sık karşılaşılan durum olan makette, avan projesinde, etüt çalışmalarında, broşürlerde ve kalan satış tanıtım ürünlerinde bulunan detaylar üzerinden gerçekleştirilen satış ile doğan sonuç arasında farklılık durumu doğduğuna fazlaca rastlamaktayız. Hem satış işlemi sırasında bu durumlara dikkat edilmeli hem de olumsuz sonucun doğması itibariyle doğru hukuki durum saptanarak doğru hukuki süreç işletilmelidir. Ancak yinelemekte fayda vardır ki eksik ifa, yanlış ifa veya ayıplı ifa arasındaki farklılıklar net belirlenip bu doğrultuda sürecin işletilmesi ile hakkın tam biçimde tesisi mümkün olabilmektedir. Durumdan hareketle konuyu toparlayacak olursak maketten, temelden daire veya dükkan satan yüklenici daha sonra ilandan/ projeden “farklı” eser imal etme durumunda bundan doğan zararın tazmini yoluna gitmek gerekmektedir. Ayrıca satış bedelindeki eksiksiz/ayıpsız satış bedeli ile güncel durumdaki eksiksiz/ ayıpsız rayiç değeri belirlenerek bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanarak saptanmalıdır.