Yeni Kira Düzenlemesine Dair Merak Edilenler | Barış Mükyen

İlgili yasanın yürürlük tarihi ile beraber 2023 yılına kadar geçerli olacak ve sadece KONUT kiralarını kapsamaktadır. İş geri kiraları için TÜFE oranında artış kuralı devam edecektir. Bu durum dahi eşitlik ilkesi bakımından uyuşmazlıklar veya kayıt dışılık yaratabilir.

Resmi gazetede yayınlanma tarihi sonrası düzenlenen kira kontratları bu düzenlemeden faydalanabilecektir. Ancak ilgili düzenlemenin bitişi 1 Temmuz 2023 olarak görüldüğünden eğer ek bir uzatma durumu olmaz ise 1 Temmuz 2022 sonrası kontratları etkilemeyecek ve 1 ay için hem kira süreçlerinde duraksamaya yol açacak hem de genele yayılmacı genele çözümcül bir düzenleme söz konusu olmamış olacaktır. Buna yanı sıra ilginç bir durum TBK 344/2 için atıfta bulunulmuş olması… Bu madde sadece artışa dair hüküm bulunmayan sözleşmeler için oysa kira kontratlarının %90’nından fazlası bu hükmü içermektedir. Burada amaçlanan büyük bir ihtimalle 344/3 için yani 5 yıldan fazla sürede kirada kalmış kiracı için mahkeme kararı ile kira tespit davalarında çıkan yüksek miktardaki artış kararlarının önüne geçmektir. Dolayısıyla atıf yapılan madde bakımından şu an için anlamsız görülmektedir. Kira artış oranı maksimum %25 olarak belirlenmiş olup buradaki gaye enflasyon için düşürücü tesir yaratmaktır. Ancak diğer bakımdan değerlendirildiğinde ise yeni yapılan kontratlarda kira bedellerinin direkt olarak çok yüksek miktarlardan belirlenmesine domino etkisi ile yol açabilir. Yine bu durum haksız tahliye taleplerine ve bir çok konutun boş kalmasına yol açabilmektedir. Bunun yanı sıra kayıt dışı anlaşmalar yapılmasının olası olması itibariyle de vergisel bakımdan da yine bütçeye olumsuz bir yansıması aktif tarafın zarar görmesi bakımından etki edebilir. Ayrıca yine sözleşme serbestisi bakımından da bu şekilde bir düzenleme mülkiyet hakları , sözleşme hukuku ve borçlar hukuku bakımından çelişkiler doğurmaktadır. Yine mevcut hali ile ilgili düzenlemenin uygulanması durumunda sosyal düzen anlamında da olumsuzluklar gözlenebilecektir. Özellikle hayatını idame edebilmek adına kira gelirinin esas teşkil ettiği kişiler bakımından enflasyon karşısında ciddi mağduriyet doğacaktır.

Genel hatlarıyla yorumlayacak olursak , ilgili düzenlemenin çözümcül olmasının ötesinde yeni uyuşmazlıklar ve fiyat dengesizlikleri yaratacağı aşikardır. Anayasaya aykırılık bakımından bir çok iptal talep süreci gerçekleşecek olup sosyal hayatın içerisinde hem ev sahiplerine hem de kiracılar için ciddi sorun haline gelen kiralanan ve kiralık taşınmazlar hususu iyice derinleşecektir. Özetle %25 üst limitli artış düzenlemesi ilk etapta lehe görünse de detayları ve perde arkasında barındırdığı aykırılıklar ile yeni pürüzler doğurmaya gebedir.